Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı şiir eleştirisi yaklaşımının himaye geleneğiyle ilişkisinden daha önce söz etmiştik. Sühan kasidesinde bu olgu belirgin hâle gelir; burada, tarih düşmenin arttığı bu dönemde, bunun bedelinin 60 akçeye kadar indiği ifade edilir.
Şairin şiir yazabilmesi için hâminin iltifatına duyduğu gereksinim kadar, hâminin de adının geleceğe taşınması için şairlere ihtiyacı vardır. Bu noktada iyi şairin ayırt edici özelliklerinin bulunup ortaya çıkarılması ihtiyacı doğar ve bu görevi eleştirmen üstlenir.
Reklam
16. yüzyılda, II. Selim'in valiliği sırasında Künhü'l-Ahbâr'ın yazarı Gelibolulu Âlî'ye şehzadeye sunulan şiirleri değerlendirme görevi verilmesi (Tökel, 2003: 26), eleştirinin iktidarla ilişkisine ilişkin fikir verir. Gelibolulu Âlî'den başka, siyasi kanaldan Osmanzâde Tâib ve Vehbî'ye de böyle görevler verilmiştir.
Larry Shiner, "Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi (2004)" adıyla Türkçeye çevrilen çalışmasında, sanatın iki yüzyıllık geçmişe sahip bir Avrupa icadı olduğunu söyler (2004: 21). Sanatın icadını belli bir kültüre hasretmek sorunlu bir yaklaşım olsa da sanatın iki yüzyıllık bir tarihi olduğu görüşü üzerinde düşünülmelidir. Shiner'a göre 18. yüzyıldan önce "sanatçı" ve "zanaatçı" terimleri birbirlerinin yerine kullanılmakta ve "sanatçı" kelimesi sadece şairleri, müzisyenleri, ressamları değil; ayakkabıcı, demirci gibi meslekleri de içine almaktaydı.
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Konuyla veznin, vezinle kelimenin uygun düştüğü şiirleri başarılı addeden Fikret, bu bağlamda Abdülhak Hâmit'in “Döner vâdîde dûrâdur bir ses, rûdlar çağlar” mısrasındaki “dûrâdûr” ve “rûdlar” kelimelerine işaret ederek vezinle birlikte kelimelerle örtüşmesinin sağladığı ahengi örnek gösterir. Dolayısıyla Fikret, konuya uygun vezni ve vezne uygun kelime seçimini şiirin ahengini sağlayacak tamamlayıcı bir unsur olarak ele almış; bu ahengin sağlanacağı nazım şekli olarak da serbest müstezadı işaret etmiştir.
Reklam
Tevfik Fikret'in dediği şekliyle edebiyat, kişinin “elinden tutup” ona güç vererek ayağa kaldıracak niteliğe sahip olmalı ki "hastalık”ın bertaraf edilmesi mümkün olsun. Ancak çağının edebiyatı ona göre "sahih edebiyatın” kurallarını uygulayarak “başarılı” eserler üretmesine rağmen toplumu galeyana getirecek, efradın heyecanını açığa çıkaracak samimiyetten yoksundur. Bu "eksiklik” hissi, edebiyat tarihçileri tarafından da sahiplenilerek "eksiklik hissini” tanımlama aracına dönmüştür. Bu bakış açısına göre sosyal fayda ilkesine dayanmayan bu bağlamda işlevsel bir amaca hizmet etmeyen edebiyat anlayışı "eksik" ve "hastalıklı" addedilmektedir.
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
*SPOİLER İÇERİR* Kürk Mantolu Madonna romanını okuduğumda KYK yurdumun çalışma odasındaydım. Kitap bittiğinde tesiri o kadar şiddetli oldu ki bittikten bir yarım saat kadar sadece boşluğa bakıp düşündüm ve akşama kadar da bu böyle devam etti. Aynısını İçimizdeki Şeytan'da da yaşadım. İkisi de konu edindikleri olaylar bakımından son derece
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019174,5bin okunma
16312 Pdf Var, Pdf okuyan varsa İstediği kitabı indirip atabilirim
1917 Sovyet Devrimi Cilt 1 Gorki vd. Evrensel Basım Yayın.pdf 5,5 MB Kütüphane 1 1917 Sovyet Devrimi Cilt 2 Gorki vd. Evrensel Basım Yayın.pdf 5,7 MB Kütüphane 1 3. Enternasyonal'de Faşizm Üzerine Tartışmalar Belgeler I Dönüşüm Yayınları.pdf 4,1 MB Kütüphane 1 3. Enternasyonal'de Faşizm Üzerine Tartışmalar Belgeler II Dönüşüm Yayınları.pdf 5,2
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.